COVID-19 Pandemisi Sürecinde Nükleer Tıp Uygulamaları İçin Kılavuz
2019’un sonlarında, Wuhan, Çin’de viral pnömoni ile başvuran bir grup hastadan yeni bir
koronavirüs izole edildi. Artan küresel nüfus hareketi ile, bu yeni virüsün yayılarak pandemik
seviyelere ulaşma olasılığı konusunda duyulan büyük endişe ne yazık ki şu anda gerçek oldu.
İlk hasta grubunda virüsün Wuhan’daki nemli “deniz ürünleri pazarından” bulaştığına
inanılıyordu. O zamandan beri insandan insana bulaşa ait çok sayıda rapor yayınlanmış olup
neredeyse tüm kıtalarda ülkelerin hepsine yayılmıştır. Her gün virüsten etkilenen yeni ülkelerde
olgu sayısında artış rapor edilmektedir. Yeni virüs korona sınıfından olup Coronavirus Disease
2019 (COVID-19) insandan insana gribe benzer şekilde yayılmaktadır (1). Daha önce kronik
hastalığı olan yaşlı kişiler (diabetes mellitus, hipertansiyon, kronik böbrek yetmezliği gibi)
şiddetli ve hatta ölümle sonuçlanan solunum yetmezliği kliniği gelişimi için risk altındadır.
Mart 2020 ortasından beri ülkemizde de artan vaka sayıları nedeni ile özellikle virüsün sadece
hastalar arasında değil, aynı zamanda sağlık hizmetleri personeline de yayılma potansiyeli olan
hastanelerde enfeksiyon kontrol önlemlerine daha fazla odaklanılmıştır. Bu önlemler sadece
hastane düzeyinde ve bölgesel değil, ulusal düzeyde uygulanmalıdır. Halk ve sağlık çalışanları
için genel hijyen kurallarına uymak önemlidir. 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık
Örgütü’nün (DSÖ) COVID-19 pandemisi geliştiğini açıklaması ile, hastalığın yayılmasını ve
yeni enfekte olguların gelişmesini önlemek için T.C. Sağlık Bakanlığı ve uluslararası ilgili
kurumları tarafından genel hijyen kuralları yayınlanmıştır (Ek 1) (2). Ancak, sağlık
çalışanlarının hastalıklı ve/veya hastalık şüpheli kişilerle temas olasılığı yüksek olduğundan
daha sıkı ve branşa özel korunma kurallarına gereksinim vardır. COVID-19 tanısında
bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülerinde akciğer bulguları faydalı olduğu için, radyoloji
bölümlerinde salgın riskini azaltmak için nasıl dikkatli davranabilecekleri konusunda makaleler
olmakla birlikte, Nükleer Tıp Klinikleri için çok az uygulama önerisi mevcuttur (1,3,4).
Benzerlikler olsa da, radyoloji ve nükleer tıp arasında tanısal ve tedavi amaçlı işlemlerin
aciliyeti, hasta ile temasın uzunluğu, taşınabilir görüntüleme aletlerinin özellikleri ve taramaların süresi konusunda ayrı bir öneri algoritması gerektireceğini düşündüğümüz belirgin
farklılıklar vardır. Bu nedenle, tüm tıbbi branşların aldığı enfeksiyon önleme algoritmaları gibi,
Nükleer Tıp Klinikleri’nde de koruyucu uygulama kılavuzu zorunlu hale gelmiştir.