PET/BT primeri bilinmeyen kanserlerin araştırılmasında önemli bir tetkik
Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Kliniklerinin ortaklaşa yaptığı bir çalışma PET-BT’nin primeri yani ilk odağı bilinmeyen kanserlerin tespitinde çok önemli bir role sahip olduğunu gösterdi.
Nükleer Tıp Uzmanları Dr. Fikri Selçuk ŞİMŞEK ve Dr. Emre ENTOK, primeri bilinmeyen 51 kanser hastası üzerinde yaptıkları araştırmada 38 hastada PET-BT görüntüleme ile kanserin ilk odağını tespit etti. Bu da %72,5 oran ile bu odakların tespitindeki en yüksek duyarlılık oranına denk geliyor.
Primeri bilinmeyen kanserler, hem tanı hem de tedavi planlaması açısından sıkıntılar doğuruyor. Bu hastaların %80’inde prognoz kötü. Primeri bilinmeyen odağın saptanması; uygun kemoterapi rejimlerinin uygulanması ve hedefe dönük tedavilerin yapılabilmesi açısından avantaj sağlar ve bu anlamda da prognoza olumlu katkılar yapacak bir durum.

Primer odağın belirleme çalışmalarında öncelik temel biyokimyasal testlerin uygulanmasıdır. Bu amaçla en sık CA 19–9, CA 125, CA 15–3 ve CEA gibi tümör markerları kullanılıyor. Ancak serum tümör markerlarının benign durumlarda da artış göstermesi ve spesifik olmamaları nedeniyle primer tümör odağının saptanmasından ziyade tedavi sonrası hasta takibinde kullanımı öneriliyor.
İçi boş organları değerlendirmedeki yetersizliği ve kişiye bağımlı olması nedeniyle sonuçların güvenilirliğinin düşüklüğü ultrasonografinin dezavantajlarını oluşturur. Bilgisayarlı Tomografi (BT), PBK’larde primer odak tespitinde sık kullanılan bir yöntemdir. Ancak yüksek doz radyasyon içermesi, kullanılan kontrast maddeye bağlı olarak alerjik reaksiyonlar ve nefrotoksisite gelişebilmesi, tek seansta tüm vücut görüntülemesinin yapılamaması dezavantajlarıdır. Ayrıca BT anatomik bir görüntüleme yöntemidir. Bu nedenle lezyonun metabolik karekterleri ile ilgili bilgi verememekte, bu da yorumda yanlışlıklara yol açabilmektedir. Abdominal ve pelvik BT’nin ise primer odak tespitindeki etkinliği %30-35’ler düzeyindedir.
PET/BT, hem tek seansta tüm vücut görüntülemeye imkân tanıması, hem de biyokimyasal fonksiyonları ortaya koyabilmesi bakımından diğer yöntemlerden ayrılmaktadır.
Sonuç olarak, PET/BT’nin primer odak tespitindeki rolüyle ilgili araştırmalar devam etmektedir. Çeşitli çalışmalarda farklı sonuçlar bulunmasına rağmen genel kanaat PET/BT’nin primer odak saptanmasında kullanılabilecek bir tetkik olduğudur.
Fırat Tıp Derg/Firat Med J 2015; 20(1): 33-36