İçeriğe geç

Koroner Arter Bypass Greftleme (CABG) Sonrası Miyokard Perfüzyon Değerlendirmesi: Güncel Yaklaşımlar ve Klinik Önemi – 2025

Koroner arter hastalığı (KAH), dünya genelinde önde gelen ölüm nedenlerinden biri olup, ileri evrede cerrahi tedavi gerektirebilir. Koroner Arter Bypass Greftleme (CABG), ciddi koroner arter hastalığı olan hastalarda miyokard perfüzyonunu iyileştirmek ve semptomları azaltmak için uygulanan cerrahi bir tedavi yöntemidir. CABG, koroner arterlerdeki daralmaları aşmak için safen ven, internal mammarian arter (IMA) veya radial arter gibi damarların kullanılmasıyla gerçekleştirilen bir revaskülarizasyon prosedürüdür. Ancak, CABG’nin uzun dönem etkinliği, greft patensine, yerleştirilen greftlerin zamanla tıkanma riskine ve bypass edilmeyen damarların ilerleyen hastalığına bağlıdır.

Bu nedenle, CABG sonrası miyokard perfüzyonunun düzenli olarak değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Miyokard perfüzyon görüntülemesi (MPI), hem bypass greftlerinin patensini hem de rezidüel iskemi veya yeni gelişen koroner arter hastalığını tespit etmek için en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemlerinden biridir.

CABG Sonrası Hasta Yönetimi: Klinik Öneriler ve İzlem

CABG sonrası takip, hastanın semptomlarına, risk faktörlerine ve greftlerin patensine bağlı olarak belirlenmelidir. Genel olarak ilk 5 yıl boyunca asemptomatik hastalar için rutin tarama önerilmez, ancak semptomatik hastalarda miyokard iskemisinin değerlendirilmesi gerekir.

Klinik yönetimde dikkate alınması gereken başlıca faktörler şunlardır:

  • Hastanın klinik semptomları (anjina, dispne, egzersiz intoleransı)
  • Greft tıkanma veya rezidüel iskemi varlığı
  • Mikrovasküler fonksiyon bozukluğu
  • Bypass edilmemiş damar hastalığı
  • Diyabet, hipertansiyon, dislipidemi gibi ek risk faktörleri

Miyokard Perfüzyon Görüntüleme Yöntemleri

CABG sonrası hastaların değerlendirilmesinde birden fazla non-invaziv test seçeneği bulunmaktadır.

1. Egzersiz Stres Testi

  • CABG sonrası hastalarda, bypass greftlerinin patensini belirlemede egzersiz stres testi tek başına yetersizdir.
  • Yalnızca hastanın egzersiz kapasitesini ve klinik semptomlarını değerlendirmek için kullanılabilir.

2. Stres Ekokardiyografi

  • Egzersiz veya farmakolojik stres (dobutamin) ile uygulanabilir.
  • Daha önce miyokard enfarktüsü geçirmiş hastalarda ve obezite varlığında duyarlılığı düşüm gösterebilir.

3. Koroner BT Anjiyografi (CCTA)

  • Bypass greftlerinin patensini değerlendirmek için kullanılabilir.
  • Anastomoz bölgesindeki metal klipslerden dolayı artefakt oluşabilir, bu nedenle hassasiyeti düşebilir.

4. Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi (MPI)

CABG hastalarında en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. SPECT ve PET tabanlı MPI teknolojileri arasında farklılıklar bulunmaktadır:

SPECT MPI:

  • Geleneksel bir modalite olup yaygın olarak kullanılır.
  • Atenüoasyon artefaktlarına duyarlıdır.
  • Yeni nesil CZT tabanlı SPECT MPI, görüntüleme süresini kısaltarak hasta konforunu artırmaktadır.

PET MPI:

  • Daha yüksek mekansal çözünürlük ve kantitatif miyokard kan akış verileri sunar.
  • Miyokardiyal Kan Akış Rezervi (MFR) ve Sol Ventrikül Ejeksiyon Fraksiyonu (LVEF) gibi prognostik veriler sağlar.
Bu hasta KABG sonrası kardiyak rehabilitasyon sırasında tekrarlayan anjina benzeri göğüs ağrısı atakları yaşamıştır. Anger SPECT, apekste, LIMA grefti dağılımında geri dönüşümlü bir perfüzyon defekti gösterdi. Tarama, sonraki koroner ve bypass greft anjiyografisinde bulunan LIMA-LAD anastomoz darlığı olasılığını düşündürdü. Anastomoz stentlendi ve hastanın semptomları düzeldi.

Sonuç ve Klinik Öneriler

CABG sonrası hastaların takibinde Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi (MPI), bypass greftlerinin patensini ve yeni gelişen iskemiyi değerlendirmede kritik bir rol oynar.

📌 Öneriler:

  • Asemptomatik hastalarda ilk 5 yıl boyunca rutin tarama önerilmez.
  • Semptomatik hastalarda PET MPI veya CZT SPECT önerilir.
  • PET MPI, kan akış rezervini belirleyerek yüksek riskli hastaların tespitine yardımcı olur.
  • Bypass edilmeyen damarların hastalık ilerlemesini saptamak için düzenli takip gereklidir.

Kaynak:

Ejaz, A., Naqvi, A. H., Perumalla, H. S., & Bateman, T. M. (2024). Assessment of Myocardial Perfusion in Patients After CABG: An Update and Clinical Implications. Seminars in Nuclear Medicine, 00(00), 1-10. Article in Press

Çeviri ve Derleme: Dr. Öğr. Üyesi Fatih BATI – Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı

    Yorum bırakın

    Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.