Çalışmanın amacı, multipl miyelom (MM) hastalarında kullanılan [18F]FDG ve [68Ga]Ga-PSMA-11 PET/CT görüntüleme yöntemlerini karşılaştırmaktı. Bu yöntemlerin MM lezyonlarını tespit etme başarısı ve bulunan lezyonların özellikleri incelendi.

Çalışmaya 20 hastanın katılımı sağlandı. Hastalardan alınan biyopsi sonucu MM teşhisi koyulan ve semptomları olan hastalar seçildi. Ardışık olarak, hastalara [18F]FDG ve [68Ga]Ga-PSMA-11 PET/CT taramaları yapıldı. İki tarama arasındaki süre ise 1-8 gün arasında değişiyordu.

Sonuçlar, toplamda 266 lezyonun tespit edildiğini gösterdi. [18F]FDG ile 223/266 (%84) lezyon 17 hastada tespit edilirken, [68Ga]Ga-PSMA-11 ile 190/266 (%71) lezyon 19 hastada tespit edildi. Her iki yöntem de 1 hastada aktif lezyon tespit edemedi. Bu sonuçlar, her iki yöntemin de MM lezyonlarını tespit etmede etkili olduğunu gösterdi.

Ayrıca, [68Ga]Ga-PSMA-11 ile tespit edilen 43 (%16) lezyonun sadece bu yöntemle görülebildiği tespit edildi. Benzer şekilde, [18F]FDG ile tespit edilen 76 (%29) lezyon sadece bu yöntemle görülebildi. Ancak, her iki radyofarmasötiğin de tespit ettiği 147 (%55) lezyon bulunuyordu. Bu durum, bazı lezyonların özel olarak glikoliz veya anjiyogenez artışı gösterdiğini ve bu nedenle sadece bir izotop ile görülebildiğini düşündürdü. Bu da, [18F]FDG ve [68Ga]Ga-PSMA-11’in birbirini tamamlayabileceğini gösteriyor.

Ayrıca, yapılan analizler en yüksek SUVmax değerinin [18F]FDG için 6.5, [68Ga]Ga-PSMA-11 için ise 5.5 olduğunu ortaya koydu. Bu sonuçlar, her iki ajanın da MM’de etkin olduğunu ve lezyonları doğru bir şekilde belirleyebildiğini gösterdi.

Sonuç olarak, [18F]FDG ve [68Ga]Ga-PSMA-11 PET/CT yöntemlerinin, MM hastalarında etkili bir şekilde kullanılabildiği görüldü. Her iki ajanın da lezyonları tespit etme yeteneği olduğu gözlemlendi. Ancak, bazı lezyonlar sadece bir ajan ile görülebildi. Bu da, her iki ajanın birbirini tamamlayabileceğini ve belki de seçilmiş hastalarda teranostik bir yaklaşımın düşünülebileceğini gösteriyor. Bu çalışma, MM teşhisi konmuş hastalara daha iyi tedavi yöntemleri sunma potansiyeline sahip olabilir.

Şekil. 8 yıldır multipl miyelom (MM) hastası olan, kemoterapi, radyasyon tedavisi ve kök hücre nakli ile tedavi edilmiş ve yakın zamanda hastalığı nüks etmiş 57 yaşındaki bir kadının [18F]FDG (sol) ve [68Ga]Ga-PSMA-11 (sağ) PET/BT görüntüleri. (A) Maksimum yoğunluk projeksiyonu (MIP) görüntülerinde sağ üst toraksta [18F]FDG görüntüsünde [68Ga]Ga-PSMA-11 görüntüsünden daha geniş ve belirgin olan büyük bir lezyon görülüyor. Sol mandibula ve sol distal femurda da [68Ga]Ga-PSMA-11’den daha fazla [18F]FDG alan lezyonlar vardır (oklar). (B) Baş ve üst toraksın koronal kesitleri, lezyonlarda [18F]FDG ve [68Ga]Ga-PSMA-11’in uyumsuz dağılımını göstermektedir. Her iki radyoaktif madde de sağ klavikula lezyonunun geniş yumuşak doku bileşeninin üst bölgesi ve mandibula lezyonunun lateral bölgesi tarafından tutuluyor (düz oklar). Bu lezyonların geri kalanında neredeyse sadece [18F]FDG tutulumu var (noktalı oklar). (C) Uylukların koronal kesitleri de sol femurun kemik iliği infiltrasyonunda, kraniyal segmentte benzer [18F]FDG ve [68Ga]Ga-PSMA-11 alımı (düz ok) ve lezyonun kaudal segmentinde baskın [18F]FDG alımı (noktalı ok) ile uyumsuz bir aktivite dağılımı göstermektedir.

doi.org/10.1007/s00259-023-06214-3

Nükleer Tıp Uzmanı tarafından yayınlandı

Nükleer Tıp Uzmanı tarafından yazılan tüm gönderileri görüntüle