İçeriğe geç

37. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi Geleceğe Yön Verdi: TNTD’nin Yeni Yönetimi Seçildi, Yapay Zeka ve Alfa Tedavileri Öne Çıktı

Türkiye Nükleer Tıp Derneği (TNTD) tarafından düzenlenen ve alanında ülkenin en önemli bilimsel buluşması olan 37. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi (UNTK 2025)9-13 Nisan 2025 tarihleri arasında Antalya Belek‘te başarıyla gerçekleştirildi. Kongre, aynı zamanda TNTD’nin kuruluşunun 50. yıl dönümü gibi önemli bir kilometre taşını da kutladı. “Birlikte Yarım Asır” temasıyla düzenlenen etkinlikte , nükleer tıbbın geleceğini şekillendirmesi beklenen Yapay Zeka (AI) destekli tanı sistemleri ve kanser tedavisinde umut vadeden Alfa parçacıklı tedaviler gibi çığır açıcı konular masaya yatırıldı. Kongrenin önemli gündem maddelerinden biri de TNTD’nin yeni Yönetim Kurulu’nun seçilmesi oldu; başkanlık görevine Prof. Dr. Elif Özdemir getirildi.   

Bu kongre, sadece rutin bir bilimsel toplantı olmanın ötesinde, TNTD’nin yarım asırlık köklü geçmişiyle geleceğe dönük vizyonunun kesiştiği özel bir anı temsil etti. 50. yıl kutlamalarının , yapay zeka ve alfa tedavileri gibi dönüştürücü potansiyele sahip teknolojilerin yoğun olarak tartışıldığı bir ortamda gerçekleşmesi, Türk nükleer tıp camiasının bu önemli dönüm noktasını sadece geçmişi anmak için değil, aynı zamanda teknolojik olarak ileri bir geleceğe doğru stratejik bir adım atmak için bir fırsat olarak gördüğünü gösteriyor. Bu durum, gelecek 50 yılın inovasyonla tanımlanacağına dair bilinçli bir vurgu anlamına geliyor. Ayrıca, bu teknolojik dönüşüm tartışmalarının ortasında yeni bir yönetim kurulunun seçilmesi , yeni liderliğin bu önemli değişimleri yönetme ve yönlendirme görevini devraldığını simgeliyor. Prof. Dr. Özdemir liderliğindeki yeni yönetim , alanın devrim niteliğindeki değişimleri tartıştığı bir dönemde göreve başlayarak, bu yeniliklerin entegrasyonuna odaklanacakları bir dönemin sinyallerini veriyor.   

Kongreye Genel Bakış: Türk Nükleer Tıbbı İçin Bir Dönüm Noktası

Antalya Belek’teki Titanic Deluxe Otel‘de gerçekleştirilen kongre, büyük çoğunluğu bilim insanı ve hekimlerden oluşan 500’ün üzerinde katılımcıyı ağırladı. Etkinlik, TNTD’nin en büyük bilimsel etkinliği olma özelliğini taşıyor ve üyeler için kapsamlı bilimsel içeriğin yanı sıra geniş çaplı bir sosyal platform ve endüstri ile bir araya gelme fırsatı sunuyor.Kongre programı oldukça zengin bir içeriğe sahipti: Toplam 17 bilimsel oturum, genel olarak 37 oturum, 4 ödül oturumu, 3 endüstri oturumu, 8 sözlü bildirim oturumu, 6 “olgularla öğrenelim tartışalım” oturumu, 110 sözlü bildiri, 11 çalışma grubu toplantısı ve bir eğitim kursu düzenlendi. Dördü yabancı olmak üzere 87 davetli konuşmacı sunum yaptı.   

1975 yılında kurulan ve Türkiye’deki nükleer tıp uzmanlarının %90’ını bünyesinde barındıran TNTD , ülkede nükleer tıp alanındaki tek uzmanlık derneği konumunda bulunuyor. Bu durum, kongrenin Türkiye’de nükleer tıp disiplininin şekillenmesindeki merkezi rolünü pekiştiriyor. Kongrenin yapısı, TNTD’nin alana bütüncül bir yaklaşım sergilediğini ortaya koyuyor. Yüksek düzeyli bilimsel tartışmaların (bilimsel oturumlar, sözlü bildiriler), pratik eğitimin (“olgularla öğrenelim” oturumları), genç araştırmacıların teşvikinin (ödül oturumları) ve kritik endüstri iş birliklerinin (endüstri oturumları) bir arada sunulması , derneğin sadece akademik araştırmaları değil, temel bilimlerden klinik uygulamalara ve ticari geliştirmeye kadar tüm ekosistemi beslemeye yönelik çabasını gösteriyor. Bu çok yönlü katılım modeli, alanın sürdürülebilir büyümesi için tüm paydaşların desteklenmesi gerektiği anlayışını yansıtıyor.   

Tartışılan Bilimsel Sınırlar: Yapay Zeka, Alfa Tedavileri ve Teranostikler

Kongrenin bilimsel gündeminde öne çıkan ve geleceğin nükleer tıbbını şekillendirecek üç ana tema vardı: Yapay zeka, alfa parçacıklı tedaviler ve teranostik yaklaşımlar.

Yapay Zeka (AI) Tanıyı Dönüştürüyor

Önceki TNTD Başkanı Prof. Dr. Fani Bozkurt, yaptığı açıklamalarda yapay zekanın nükleer tıp tanı süreçlerini kökten değiştirdiğini vurguladı. Özellikle PET/BT görüntüleri üzerinde çalışan yapay zeka sistemlerinin, kanserli odakları yüksek doğrulukla saptamatümörün yayılımını haritalama ve tedaviye yanıtı öngörme yeteneklerine sahip olduğu belirtildi. Bu gelişmeler, nükleer tıbbın artık sadece görüntüleyen bir alan olmaktan çıkıp, yapay zeka ile “düşünen ve analiz eden” bir disipline dönüştüğünü gösteriyor. Bu dönüşüm, teşhis ve tedavinin doğasını temelden değiştiren bir devrim olarak nitelendirildi. Yapay zekanın mevcut tanımlamaları, uzmanların yerini almaktan ziyade onların yeteneklerini artıran güçlü bir araç olarak konumlandığını gösteriyor. Odak noktası, yapay zekanın tanısal kapasiteyi geliştirmek, artan veri karmaşıklığını yönetmek ve potansiyel olarak iş yükünü hafifletmek için kullanılmasıdır. Bu yaklaşım, yapay zekanın mevcut klinik iş akışlarına daha sorunsuz bir şekilde entegre edilmesini sağlayabilir.   

Alfa Parçacıklı Tedaviler: Kanser Tedavisinde Yeni Bir Çağ

Kongrede en çok ilgi çeken konulardan biri de alfa parçacıklı tedaviler oldu. Yeni nesil alfa yayıcı radyonüklidlerin, tümör hücresine içeriden, doğrudan ve yüksek hassasiyetle müdahale etme imkanı sunduğu ifade edildi. Bu tedavilerin en önemli özelliği, yalnızca hastalıklı hücreleri hedef alıp yok ederken çevre sağlıklı dokulara zarar vermemesi olarak belirtildi. Bu hedefe yönelik yaklaşımın, kanserle mücadelede yeni bir çağ başlatabileceği vurgulandı. Alfa tedavilerine gösterilen bu yoğun ilgi, nükleer tıbbın tedavi edici kolu olan radyonüklid tedavi alanında daha etkili ve hassas yöntemlere doğru bir yönelimi işaret ediyor. Bu durum, yapay zeka gibi tanısal alandaki ilerlemeleri tamamlayarak , nükleer tıbbın hem tanı hem de tedavi yeteneklerini güçlendiriyor. Bu ikili ilerleme, nükleer tıbbın genel klinik değerini önemli ölçüde artırma potansiyeline sahip.   

Teranostikler: Tanı ve Tedaviyi Bütünleştirmek

Hem tanı hem de tedavi amacıyla hedefe yönelik ajanların kullanıldığı teranostik yaklaşımlar da kongrenin önemli gündem maddelerindendi. Bu yaklaşımların son on yılda klinik uygulamalara girerek hastalara büyük fayda sağladığı belirtildi. Kongrede, Türkiye’deki nükleer tıbbın bu alandaki mevcut durumu ve gelecekte atılması gereken adımlar değerlendirildi. Teranostiklerin son on yıldır klinik kullanıma entegre edilmiş olması , bu yaklaşımın Türkiye’de artık yenilik olmaktan çıkıp nükleer tıp pratiğinin yerleşik bir parçası haline geldiğini gösteriyor. Bu durum, Türk nükleer tıp camiasında hedefe yönelik radyonüklid yaklaşımları konusunda belirli bir olgunluk ve deneyim birikimi olduğunu ima ediyor. Bu mevcut deneyim, kongrede öne çıkan alfa tedavileri gibi daha yeni ve ilişkili teknolojilerin benimsenmesini ve geliştirilmesini kolaylaştırabilir. Bu, ani bir sıçramadan ziyade sürekli bir inovasyon sürecine işaret ediyor.   

Uluslararası İşbirliği ve Türkiye’nin Gelişen Rolü

Kongre, Türkiye’nin nükleer tıp alanındaki uluslararası konumunu ve artan rolünü de gözler önüne serdi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA)Avrupa Nükleer Tıp Derneği (EANM) ve Dünya Nükleer Tıp Federasyonu (WFNMB) gibi önemli uluslararası kuruluşların temsilcilerinin kongreye katılımı dikkat çekti. IAEA’dan Dr. Francesco Giammarile, EANM’den Prof. Paola Erba, WFNMB Başkanı Prof. Savvas Frangos ve İngiltere’den Dr. Gopinath Gnanasegaran gibi prestijli uluslararası konuşmacılar deneyimlerini paylaştılar. Prof. Dr. Fani Bozkurt, bu katılımın hem Türkiye’nin bilimsel düzeyini hem de uluslararası görünürlüğünü ortaya koyduğunu belirtti.   

Kongrede yapılan vurgulardan biri de Türkiye’nin nükleer tıptaki bu büyük dönüşümde sadece bir ‘uygulayıcı’ olmaktan çıkıp, bir ‘geliştirici’ ülke haline gelmeye başladığı yönündeydi. Yerli radyofarmasötik üretim kapasitesinin büyümesi, Türkiye’nin bu alanda sadece dışa bağımlılığını azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda bölge ülkelerine bilgi ve teknoloji ihraç eden bir merkez haline gelme potansiyelini de güçlendiriyor. TNTD’nin kendisi de EANM ve WFNMB gibi uluslararası meslek örgütlerinin üyesidir.   

Bu gelişmeler bir arada değerlendirildiğinde, Türkiye’nin nükleer tıp alanında küresel tanınırlığını artırma ve bölgesel bir lider olma yönünde bilinçli bir strateji izlediği görülüyor. Yüksek düzeyli uluslararası katılımın sağlanması , TNTD’nin mevcut uluslararası bağlantıları , ‘geliştirici’ olma hedefi ve yerli üretim ile ihracat potansiyeline yapılan vurgu , bu stratejinin temel unsurlarını oluşturuyor. Bu hedefe ulaşmak için gerekli altyapı ve standartların oluşturulması da kritik önem taşıyor. Yerli üretim kapasitesinin artması , Referans Nükleer Tıp gibi firmaların varlığı ve TNTD’nin yeni teknolojiler ve radyofarmasötikler için Türkçe kılavuzlar geliştirme çalışmaları , bu ‘geliştirici’ olma vizyonunu destekleyen somut adımlar olarak öne çıkıyor. Bu durum, Türkiye’de nükleer tıp ekosisteminin olgunlaştığını ve iddialı hedeflere ulaşmak için gerekli temellerin atıldığını gösteriyor.   

TNTD’de Yeni Dönem: Yeni Yönetim Kurulu Görev Başında

Kongre kapsamında gerçekleştirilen seçimli genel kurulda, Türkiye Nükleer Tıp Derneği’nin yeni Yönetim Kurulu (YK) ve Denetleme Kurulu (DK) üyeleri belirlendi. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Bilkent Şehir Hastanesi’nden Prof. Dr. Elif Özdemir, TNTD’nin yeni başkanı olarak seçildi. Yeni yönetimde Genel Sekreterlik görevini Sağlık Bilimleri Üniversitesi Etlik Şehir Hastanesi’nden Prof. Dr. Özlem Özmen üstlenirken, Saymanlık görevine Güven Hastanesi’nden Prof. Dr. M. Özdeş Emer getirildi. Yeni seçilen Yönetim ve Denetleme Kurulu üyeleri aşağıdaki tablolarda sunulmuştur. Dernek yönetimi, önceki dönem başkanı Prof. Dr. M. Fani Bozkurt başta olmak üzere, görev süreleri sona eren Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Ülkem Yararbaş ve Prof. Dr. F. Gül Gümüşer ile Denetleme Kurulu üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Yapar’a emekleri için teşekkürlerini sundu.   

Tablo 1: TNTD Yeni Yönetim Kurulu (2025 -…)

GörevAd SoyadKurum
BaşkanProf. Dr. Elif ÖZDEMİRAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fak. / Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
Genel SekreterProf. Dr. Özlem ÖZMENSBÜ Etlik Şehir Hastanesi, Ankara
SaymanProf. Dr. M. Özdeş EMERGüven Hastanesi, Ankara
Yönetim Kurulu ÜyesiProf. Dr. Tunç ÖNEŞMarmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul
Yönetim Kurulu ÜyesiProf. Dr. Yasemin ŞANLIİÜ İstanbul Tıp Fakültesi
Yönetim Kurulu ÜyesiProf. Dr. Çiğdem SOYDALAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Yönetim Kurulu ÜyesiProf. Dr. Nalan ALANYeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul

Tablo 2: TNTD Yeni Denetleme Kurulu (2025 -…)

Ad SoyadKurum
Prof. Dr. A. Özgür KARAÇALIOĞLUGülhane Tıp Fakültesi, Ankara
Prof. Dr. Emre ENTOKEskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Uzm. Dr. Özge ÖZBilkent Şehir Hastanesi, Ankara

Yeni Yönetimin Vizyonu: Mirası Geleceğe Taşımak

Yeni Başkan Prof. Dr. Elif Özdemir, TNTD’nin 50. yılını kutladığı bu anlamlı yılda göreve gelmenin kendisi için büyük bir onur olduğunu belirtti. Yeni yönetimin temel amacının, Derneğin 50 yıllık bilimsel ve mesleki kültürünü ve mirasını koruyarak bu mirası daha da ileriye taşımak olduğu ifade edildi. Prof. Dr. Özdemir’in açıklamalarına göre, yeni dönemin hedefleri arasında şunlar yer alıyor: Türkiye’de nükleer tıp alanındaki süreçleri ve sorunları yakından takip ederek alanın gelişimine katkı sağlamak; ulusal ve uluslararası akademik iş birliklerini artırarak bilgi ve deneyim paylaşımını kolaylaştırmak; uzmanlık alanlarındaki bilgi ve uygulamaların yaygınlaştırılması için çalışmak; hastalara daha kaliteli sağlık hizmeti sunulmasına katkıda bulunmak ve bütünleştirici, katılımcı bir yönetim anlayışını benimsemek. Derneğin resmi genel kurul sonuç duyurusunda ise yeni yönetimin planlarına dair detaylı bilgi yer almazken, yeni kurullara başarı dilekleri iletildi.   

Prof. Dr. Özdemir’in ifadeleri, TNTD’nin köklü geçmişine saygı duyan (“50 yıllık bilimsel ve mesleki kültürünü koruyarak”) ancak aynı zamanda ilerlemeye kararlı (“daha da ileriye taşımaktır”, “gelişimine katkı sağlamak”) bir liderlik vizyonunu ortaya koyuyor. Bu dengeli yaklaşım, özellikle kongrede tartışılan teknolojik değişimler göz önüne alındığında, hem dernek üyelerine güven vermeyi hem de ilerleme taahhüdünü vurgulamayı amaçlayan stratejik bir iletişim olarak değerlendirilebilir. Bu durum, derneğin yerleşik güçlerinden (tarih, üye tabanı ) yararlanarak gelecekteki zorlukların ve fırsatların üstesinden gelme anlayışını yansıtıyor. Ayrıca, belirlenen hedeflerin sorunları izleme, uygulamaların yaygınlaştırılmasını sağlama ve iş birliğini teşvik etme gibi pratik yönlere odaklanması , yeni yönetimin araştırma ve teknolojik gelişmelerin Türkiye genelindeki uygulayıcılara ve hastalara somut faydalar sağlamasına öncelik vereceğini gösteriyor. Bu yaklaşım, TNTD’nin uygulama kılavuzları geliştirme rolüyle de uyumludur ve potansiyel olarak ülke genelindeki uygulama farklılıklarını azaltmaya ve erişimi iyileştirmeye yönelik bir çabayı işaret ediyor.   

Sonuç: İlerleme İçin Hazır Bir Alan

  1. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi, TNTD’nin yarım asırlık tarihini kutlarken aynı zamanda Türk nükleer tıbbının dinamizmini ve geleceğe yönelik potansiyelini sergileyen önemli bir etkinlik olarak kayıtlara geçti. Kongreden çıkan ana mesajlar; yapay zeka ve alfa tedavilerinin dönüştürücü potansiyeliTürkiye’nin bu alandaki artan uluslararası görünürlüğü ve kendine yeterliliği ile disiplini ileriye taşımaya kararlı yeni bir liderliğe geçiş oldu. Kongrede tartışılan eğilimler ve gelişmeler ışığında, yeni TNTD yönetimi altında Türkiye’de nükleer tıbbın geleceği, inovasyon ve iyileştirilmiş hasta sonuçları için önemli fırsatlar barındırıyor. Alan, teknolojik ilerlemeler ve stratejik yönelimlerle desteklenen umut verici bir döneme giriyor.

Özel Haber – Dr. Fatih BATI

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.